Eski Amonyaklı ve Likit İlaçlı Ozalit Sistemi Nasıldı?
Geçmişte ozalit baskı, mimar ve mühendislerin aydınger denilen yarı şeffaf kağıt üzerine rapido kalemlerle yaptığı çizimlerin-paftaların özel kimyasal kaplamalı kağıtlara kopyalanması işlemidir. Orijinal çizim üzerinde kimyasal ilaç tabakası kaplı olan sarı renk kağıtların üzerine koyularak ultraviyole ışıkla pozlandırılıyordu. Üstteki kağıtta bulunan çizimin altında kalan yerler ışık görmediğinden dolayı bu bölgelerde sarı kimyasal uçmaz ve diğer UV ışığa maruz kalan yerler bir kaç saniye içerisinde uçar. Bu iki kağıdın üst üste konularak UV ışığa maruz bırakılma işlemi dikkat, özen ve zamanlama hassasiyeti gerektirirdi. Uzun süre pozlama sonucu UV ışık çizimin de altına geçip gölgede kalan yerlerin de uçmasına neden olur. Kısa süreli pozlama da yarı şeffaf aydıngerden yeteri kadar ışık geçmediğinden oldukça koyu zeminli kopyalar çıkmasına neden olurdu. İyi seviyeli bir pozlamanın ardından sarı renk ozalit kağıdında kalan ilaçlı kısımlar amonyak buharıyla temas ettirilir ve kağıtta kalan ilaç tabakası lacivert bir renk alır. Amonyak temasından sonra kağıdın üzerindeki ilaç tabakası artık kalıcıdır ve UV ışıktan etkilenmez. Bu sistem, oldukça keskin ve net lacivert tonlarda baskılar elde etmeyi sağlıyordu. Ancak işlem sırasında kullanılan amonyak gazı, hem ağır bir koku yayar hem de kopyaları hazırlayanlar için sağlık riski oluştururdu. (Burada bir açıklama yapma gereği hissediyorum. Açıklamaların bir kısmı internet kaynaklarında ve bizim tecrübelerimizden. Sağlık ile ilgili kısımları aynen yazmak durumundayız. Bu amonyak kokusuyla yaklaşık 10 yıl kadar çalıştım ve benden önce en az 20-30 yıl çalışan insanlar da tanıdım. Bu sistemler 2000'li yılların başlarında yerini tonerli ve inkjet plotterlara bırakmasına rağmen uzun yıllar bu sektörde hizmet vermiş insanlarda bir sağlık problemi duymadım, görmedim) Ülkemizde 90'lı yıllarda aynı pozlama işlemi yapıldıktan sonra farklı sıvı temaslarıyla siyah renk kopya veren kokusuz sistemler de kullanılmıştır. Bu geleneksel sistem teknolojik gelişmeler neticesinde daha önce de dediğimiz gibi yerini kokusuz, sağlıklı ve daha hızlı dijital baskı makinelerine bırakmıştır. Ancak nostaljik olarak hâlâ bazı atölyelerde hatırlanır.